Değerli Dostlar; “Başı rahmet ortası mağfiret sonu ise cehennem azabından kurtuluş olan Ramazan Ayımız hayırlı olsun ve hayırlara vesile olsun İnşallah!” Oruç, sadece “muayyen bir süre için yemekten, içmekten vb. Hususlardan kesilmek” anlamında yorumlanmamalıdır. Atalarımız aynı zamanda “savm-ı samt “ denilen “susma orucunu” da tutarlarmış. Sesin, sözün hareketini de muayyen süreler içinde durdurmayı değerler, sözden kesilmeyi de tecrübe ederlermiş. Sözlükte sükût “susmak, konuşmamak” anlamına gelir. Aynı kökten türeyen fiiller hareketli varlıkların sükûn bulmasını; öfke, rüzgâr, yağmur gibi kelimelere yüklem yapıldığında bunların dinmesi, durgunlaşması veya kesilmesini belirtmek için kullanılır.  Susmak yani sükut etmek bu bağlamda hiç konuşmamak olarak düşünülmemelidir. Bilakis susmak, başkalarıyla konuşmamak demektir. Başkalarıyla konuşmamaya ihtiyaç duyarlarmış büyüklerimiz.  Sebep bir tek kendileriyle konuşabilmek ve Yaradan’ı zikretmek için; kendi kendilerine konuşabilmek, kendilerini kendilerine muhatap kılabilmek ve Yaradan’ı daha çok zikredebilmek için. Düşünme ve konuşma yetisini adı “Kuvve-i nutkiye” idi. “nutk” ikiye ayrılmış durumda; iç konuşma(nutk-i dahilî), dış konuşma ise (nutk-i haricî) olarak adlandırılır. Günümüzde iç konuşmaya “düşünme”; dış konuşmaya ise sadece “ konuşma” denilmektedir. Öyleyse “susma orucu yani savm-ı samt” iç konuşmadan kesilmek değil,  bilakis içeride konuşabilmek için dış konuşmadan kesilmektedir.    Calvin Coleridge - Söylemediğim şeylerin hiçbiri, bana zarar vermedi. • Confucius - Susmak, insanı ele vermeyen sadık bir arkadaştır. • Confucius - Az konuşmaktan pek az, çok konuşmaktan ise çok sık pişman olunur. • Chesterfield - Bir insana söz anlatmak için, yakasını paçasını tutmanız yersizdir. Sizi dinlemek istemiyorsa, dilinizi tutun daha iyi olur. • Mevlâna - Kargalar ötmeye başlayınca, bülbüller susar. • Lao Tzu - Bilenler konuşmuyor, konuşanlar bilmiyor. • Mevlana - Ne tükenmez hazinesin ey dil, ne devasız bir dert. • Max Lemer - İnsanlar yalnız anladıkları konularda konuşsalardı, dünyaya sessizlik hakim olurdu. • H.Dunant - Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için güneşin doğduğunu zannederler. • Montesquieu - İnsan ne kadar az düşünürse, o kadar çok konuşur. • Aristo - Konuşma sanatını bilen adam, düşündüklerinin hepsini söylemez, fakat söylediklerini düşünür de söyler. • Mevlâna - Sus artık yeter, sır perdelerini pek o kadar yırtma, çünkü bize, kırıkları sarıp onarmak, sırları örtmek yaraşır. • Mevlâna - Göz iki, kulak iki, ağzımız ise tektir. Çok görüp, çok dinleyip, az konuşmak gerekir. • Albert Camus - Bir insan söyledikleri kadar, söylemedikleri ile de insanlaşır. • Diogenes - Çok dinlememiz ve az konuşmamız için, iki kulağımız, ama bir dilimiz vardır. • Sadi - Cahil için, susmaktan daha iyi bir şey yoktur. • Abraham Lincoln - Konuşup da aptallığınızı ortaya koyacağınıza, konuşmayın da hiç olmazsa herkesin şüphesi kalsın. • Hz.Ali - Sakladığın bir sır senin esirindir, eğer açığa vurursan, sen onun esiri olursun. • Syrus - Konuşmanın zamanını bilmeyen, dinlemenin de zamanını bilmez. • Goethe - Konuşmak ihtiyaç olabilir, ama susmak bir sanat'tır. • S.Lec - Öyle büyük boş laflar vardır ki, içinde bir millet esir kalır. • Sadi - Ne söyleyeyim diye başta düşünmek, niçin söyledim diye sonunda pişman olmaktan iyidir. • La bruyere - Çok konuşmak, insanın gözden düşmesi için en kısa ve en emin yoldur. • Sadi - İki şey insanı çileden çıkarır: Söylenecek yerde susmak, susacak yerde söylemek. • Hz. Ömer - Esenlik ve huzur on kısımsa, dokuzu susmaktır. • Victor Hugo - Gürültü ve acı sözler, haksızlığın işaretidir. • Mevlâna - Susmak manâ eksikliğinden değil, manânın derinliğindendir. • Fuzuli - Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil. • Pisagor - Ya susmak, ya da suskunluktan daha kıymetli bir söz söylemek gerekir. • Tomris Uyar - Bazen sessiz kalmak, kırıldığını göstermenin en iyi yoludur. • Elbert Hubbard - Senin sessizliğini anlamayan, sözlerini de anlamaz. • Fenelon - Ne kadar çok söylersen, karşındaki o kadar az hatırlar. Az söyle de, kazancın çok olsun. • Hz. Ömer - Çok konuşanın hataları çok olur. • Şems-i Tebrizi - Şu dünyadaki çatışma, önyargı ve husumetlerin çoğu dilden kaynaklanır. Sen sen ol, kelimelere fazla takılma. Aşk diyarında dil zaten hükmünü yitirir. Aşık dilsiz olur.